Bayan Crown ABD’nin Iowa eyaletinde yaşıyor, küçükken geçirdiği başka bir hastalık nedeniyle beynin korku duygusundan sorumlu bölümü hasar duymuş ve o zamandan bu yana başına gelen hiçbir olay karşısında korkmamış... Şu anda 44 yaşında ve 3 çocuk annesi... Uzmanlara göre Bayan Crown’un hayatta karşımıza çıkan çok sayıda tehlike karşısında, böyle hastalığa sahip olup ta hayatta kalması bir mucize !
Hiçbir şeyden korkmamak, korku duygusuna kapılamamak, sürekli soğuk kanlı kalmak nasıl bir şey olabilir diye düşündünüz mü hiç ? Ya da hiçbir şeyden korkmamanın nasıl tehlikelere yol açabileceğini ?
Bugüne kadar hepimiz sonu “fobi” ile biten birçok korku hastalığını duyduk, ya hiç korkmama nasıl bir durumdur ?
“Current Biology” dergisinde yayınlanan araştırma, korku duymama hastalığını ve Bayan Crown’un durumunu ele almış. Bayanın yakalandığı hastalığın adı ''Urbach-Wiethe'' diye de bilinen Lipoid Proteinozis hastalığıdır.
Iowa Üniversitesinden nörolog Justin Feinstein, Bayan Crown’da, Lipoid Proteinozis hastalığı bulunduğunu, bu nedenle beyninin, başta korku olmak üzere duyguların denetiminden sorumlu “amigdala bölgesinin” hasar gördüğünü söyledi.
Dr. Feinstein, nadir rastlanan hastalığı nedeniyle 10'lu yaşlarında beyninin bu bölgesini kaybeden Crown’un, o zamandan bu yana hiçbir şekilde korku hissetmediğini ve dolayısıyla çevresindeki tehlikelerin farkına varamadığını kaydetti.
Buna ilişkin örnekler de veren Dr. Feinstein, korku duygusunu en son çocukluk yaşlarından yaşayan Bayan Crown’un bir akşam parkta oturan bıçaklı bir adamın kendisini çağırması üzerine ona doğru yaklaştığını ve saldırganın bıçağı boynuna dayamasına rağmen korku ya da paniğe kapılmayıp öylece serinkanlı kaldığını anlattı. Bu ve buna benzer durumlarda karşı karşıya kaldıkları tehlikenin ciddiyetine farkına varamayan bu tür hastaların hayatı sürekli tehlikededir. Trafikte araba altında kalıp ezilmekten, başlarına gelebilecek saldırıdan, hastalanmaktan ve benzeri durumlardan korkup önlem almadıkları için, her an hayatlarını ve sağlıklarını kaybedebilirler.
Bayan Crown’un korkusuzluğunun defalarca test edildiğini söyleyen Dr. Feinstein, kadına en dehşet verici korku filmlerinin izlettirildiğini ve hatta sürüngenler ve böceklerden hiç hoşlanmadığını söylediği için ona örümcek ve yılan gösterildiğini ifade etti.
Ancak en ufak bir korku belirtisi göstermeyen Crown’un hayvanlara yaklaşıp dokunmaktan hiç çekinmediğini kaydeden Feinstein, tehlikeyi hissedemeyen ve kendini korumayan kadının ''hala hayatta olmasının gerçekten de olağanüstü olduğunu'' kaydetti.
Uzmanlar Bayan Crown gibi nadir görülen örnekler üzerinde çalışarak, beynimizin yapısı içindeki sırlarını çözmeye ve bulguları doğrultusunda beyin ve ruh hastalıklarına bir çare bulmaya çalışıyorlar. Örneğin Dr. Feinstein, Crown’un durumunun, çatışma yaşayan askerlerde de görülebilen travma sonrası stres bozukluklarının ve fobilerin tedavisinde yeni yöntemlere ışık tutabileceğini düşünüyor....
BEYNİNİZDE KÜÇÜCÜK BİR HASAR BİLE OLUŞSA HAYATINIZ DEĞİŞEBİLİYOR. İŞTE BU HASTALIK DA BEYNİN TAM VE EKSİKSİZ YARATILDIĞININ BİR BAŞKA DELİLİ. ÇÜNKÜ EĞER BEYİN TESADÜFLER SONUCU ORTAYA ÇIKSA, BU HASTALIK GİBİ TRİLYONLARCA ÖLÜMCÜL HASTALIK, EKSİK ÇALIŞMADAN DOLAYI OLUŞACAKTI. AMA BEYİNLERİMİZ VE BEDENLERİMİZ MUAZZAM ÇALIŞIYOR, İŞLİYOR..
Hiçbir şeyden korkmamak, korku duygusuna kapılamamak, sürekli soğuk kanlı kalmak nasıl bir şey olabilir diye düşündünüz mü hiç ? Ya da hiçbir şeyden korkmamanın nasıl tehlikelere yol açabileceğini ?
Bugüne kadar hepimiz sonu “fobi” ile biten birçok korku hastalığını duyduk, ya hiç korkmama nasıl bir durumdur ?
“Current Biology” dergisinde yayınlanan araştırma, korku duymama hastalığını ve Bayan Crown’un durumunu ele almış. Bayanın yakalandığı hastalığın adı ''Urbach-Wiethe'' diye de bilinen Lipoid Proteinozis hastalığıdır.
Iowa Üniversitesinden nörolog Justin Feinstein, Bayan Crown’da, Lipoid Proteinozis hastalığı bulunduğunu, bu nedenle beyninin, başta korku olmak üzere duyguların denetiminden sorumlu “amigdala bölgesinin” hasar gördüğünü söyledi.
Dr. Feinstein, nadir rastlanan hastalığı nedeniyle 10'lu yaşlarında beyninin bu bölgesini kaybeden Crown’un, o zamandan bu yana hiçbir şekilde korku hissetmediğini ve dolayısıyla çevresindeki tehlikelerin farkına varamadığını kaydetti.
Buna ilişkin örnekler de veren Dr. Feinstein, korku duygusunu en son çocukluk yaşlarından yaşayan Bayan Crown’un bir akşam parkta oturan bıçaklı bir adamın kendisini çağırması üzerine ona doğru yaklaştığını ve saldırganın bıçağı boynuna dayamasına rağmen korku ya da paniğe kapılmayıp öylece serinkanlı kaldığını anlattı. Bu ve buna benzer durumlarda karşı karşıya kaldıkları tehlikenin ciddiyetine farkına varamayan bu tür hastaların hayatı sürekli tehlikededir. Trafikte araba altında kalıp ezilmekten, başlarına gelebilecek saldırıdan, hastalanmaktan ve benzeri durumlardan korkup önlem almadıkları için, her an hayatlarını ve sağlıklarını kaybedebilirler.
Bayan Crown’un korkusuzluğunun defalarca test edildiğini söyleyen Dr. Feinstein, kadına en dehşet verici korku filmlerinin izlettirildiğini ve hatta sürüngenler ve böceklerden hiç hoşlanmadığını söylediği için ona örümcek ve yılan gösterildiğini ifade etti.
Ancak en ufak bir korku belirtisi göstermeyen Crown’un hayvanlara yaklaşıp dokunmaktan hiç çekinmediğini kaydeden Feinstein, tehlikeyi hissedemeyen ve kendini korumayan kadının ''hala hayatta olmasının gerçekten de olağanüstü olduğunu'' kaydetti.
Uzmanlar Bayan Crown gibi nadir görülen örnekler üzerinde çalışarak, beynimizin yapısı içindeki sırlarını çözmeye ve bulguları doğrultusunda beyin ve ruh hastalıklarına bir çare bulmaya çalışıyorlar. Örneğin Dr. Feinstein, Crown’un durumunun, çatışma yaşayan askerlerde de görülebilen travma sonrası stres bozukluklarının ve fobilerin tedavisinde yeni yöntemlere ışık tutabileceğini düşünüyor....
BEYNİNİZDE KÜÇÜCÜK BİR HASAR BİLE OLUŞSA HAYATINIZ DEĞİŞEBİLİYOR. İŞTE BU HASTALIK DA BEYNİN TAM VE EKSİKSİZ YARATILDIĞININ BİR BAŞKA DELİLİ. ÇÜNKÜ EĞER BEYİN TESADÜFLER SONUCU ORTAYA ÇIKSA, BU HASTALIK GİBİ TRİLYONLARCA ÖLÜMCÜL HASTALIK, EKSİK ÇALIŞMADAN DOLAYI OLUŞACAKTI. AMA BEYİNLERİMİZ VE BEDENLERİMİZ MUAZZAM ÇALIŞIYOR, İŞLİYOR..